Devlet Bahçeli, Türkiye'nin Sigortasıdır
2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilleri seçimi öncesinde Ankara Kızılay Meydanı’nda gerçekleştirilen saha araştırması ve siyasi partilerle yapılan mülakatların analizi.
2023’ün bahar ayında, Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilleri Seçimi’ne bir hafta kadar kala, Kurtuluş Parkı’nın karşısında bulunan okulum TED Üniversitesi’nden çıktık ve bir arkadaşımla Kızılay’a geçtik.
Kızılay AVM’nin yakınındaki meydanda, Kızılay Meydanı’nda tüm partilere ait tanıtımlar, afişler ve bilgi alabileceğiniz teşkilat üyeleri bulunuyordu.
AK Parti, Saadet Partisi, CHP, HÜDAPAR, Büyük Birlik Partisi… Hemen hemen tüm siyasi partiler oradaydı. Hepsiyle konuşmaya çalıştım. Küçük büyük tüm partiler, halka kendi davalarını anlatmaktaydı. Her birinden broşür, rozet almaya çalıştım. Ancak biri çok özeldi.
1. MHP’li Hanımefendi ile Diyaloğumuz
Sırasıyla tüm partilere gittim, ellerini sıktım, vaatlerini öğrendim. Sırada Milliyetçi Hareket Partisi vardı. İnsanların MHP’ye aşina olmasından mıdır bilinmez, diğer partilerden daha az kişi vardı. O dönem, muhalif kesimin kendini kandırma aracı olan seçim anketlerinde MHP barajın altında gözükmekteydi. Anketlere inanmadığımı çevrem biliyordu, MHP’nin oy oranını teşkilat üyesi de olan MHP’li hanımefendiye sordum.
“MHP’nin kemik bir %10’luk kitlesi vardır. Bu orandan aşağı düşmez, anketler özellikle düşük gösteriyor.”
cevabını verdi. Haklı da çıktı. 14 Mayıs 2023 tarihindeki seçimlerde Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhur İttifakı ile girdiği seçimde %10.07 oy aldı.
1.1 Türkiye’nin En Zor Dönemeçlerinde Bahçeli Vardı
Türk siyasi hayatında yarım asra yaklaşan tecrübesiyle Devlet Bahçeli, sadece Milliyetçi Hareket Partisi’nin genel başkanı olarak değil, Türkiye’nin kritik dönemlerinde devlet aklını önceleyen bir lider olarak öne çıktı. 1999 seçimlerinin ardından kurulan koalisyon hükümetinde başbakan yardımcılığı görevini üstlendi, hem ekonomik krizle mücadelede hem de Avrupa Birliği ile ilişkilerde önemli rol oynadı. 2001 yılında yaşanan Anayasa kitapçığı krizinin tetiklediği büyük ekonomik kriz sırasında hükümet, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile bir stand-by anlaşması imzalayarak “Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı"nı uygulamaya koydu. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin hemen ardından demokrasiye ve milli iradeye açık destek vererek Türk siyasi tarihinde önemli bir birlik mesajı verdi. Dış politika ve milli güvenlik konularında çalışmaları, onun parti çıkarlarından çok devletin bekasını önceleyen bir lider olduğunu gösterdi. Bahçeli, tüm bu kritik dönemeçlerde adeta kriz anlarının sigortası oldu.
1.2 Osmaniye Vakfı Üzerinden Burs
Yine hanımefendiden öğrendiğim üzere Devlet Bahçeli öğrencilere çeşitli burslar veriyormuş. Ufak bir araştırma ile bu bursların Bahçeli himayesinde kurulan Osmaniye Vakfı üzerinden verildiğini öğrendim. Bilindiği üzere Devlet Bahçeli Osmaniyelidir (soyadı da Bahçe ilçesinden gelir) ve Osmaniye’den milletvekilidir.
1.3 MHP’den Aldığım Rozet
Sıklıkla rozet takmam ama MHP’den aldığım üç hilalli rozeti odamda saklarım. Yanında, AIESEC alumniliğimden kalan rozetim de durur.

1.4 MHP Genel Merkezi Ziyaretim
Balgat’ta bulunan MHP Genel Merkezi’ne, içerisinde olduğum derneğin danışma kurulunda bulunması ve sohbet maksadıyla akademisyen ve Devlet Bahçeli Bey’İn başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy hocayı ziyarete gitmiştik. Binanın içi de dışarıdan göründüğü üzere yuvarlak bir yapıya sahip. Kendisinden çok kıymetli bilgiler aldık. Tavsiyesi, hayata verdiğim kıymeti bugün halen artırmakta. Yediğimiz içtiğimizden okuduğumuza kadar hayata kıymet vererek yaşamak gerektiğini ondan öğrendim, halen daha bir şeyler yaparken üstünkörü yapmamaya çalışıyorum.
2. HÜDAPAR En İyi Seçmen Ağırlayan Parti Oldu
Sosyal medyada ve çeşitli mecralarda aldıkları linçlere hiç aldırış etmeden kendi yolunda ilerleyen bir siyasi parti varsa o da Hür Dava Partisi‘dir.
Gençler için çok vaatleri olmadığını hatırlıyorum. Kendilerine “Türkler için de uygun bir parti misiniz?” diye sordum, “Türkiye’de çektiğimiz sıkıntılar bir, bu nedenle herkesin partisiyiz” dediler. Ayrıca, “Hizbullahçı mısınız?” diye sordum, kesin bir dille buna hayır dediler.
3. CHP’nin Umrunda Değildim!
Seçim döneminde CHP ile iki kez karşılaştım. İlki Kızılay Meydanı, ikincisi Göksu Parkı’nın girişinde. İkisinde de ilgilenen olmadı. Ne soru sorabildim ne yanıt alabildim. İşte CHP’ye bu tutum kaybettirdi.
4. Büyük Birlik Partisi ile Muhsin Yazıcıoğlu Konuşmamız
Büyük Birlik Partisi teşkilatı ile Muhsin Yazıcıoğlu üzerinden hoş bir sohbetimiz oldu. Bugün yaşasa yapabileceklerinden bahsettiler. Sonradan fark ettim ki vaatleriyle alakalı çok da konuşmamışız. Bilindiği üzere BBP de Cumhur İttifakı üyesidir ve bir nevi hükümet ortağıdır. Daha aktif olmalarını isterdim.
5. “2023’te Erdoğan Yeniden Cumhurbaşkanı Seçilecek” İddiam ve Linçlenmem
2023 seçimlerine gidilen süreçte, Türkiye’de siyasi atmosfer son derece gergindi. Sosyal medya, anket şirketleri ve televizyon kanalları, Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanacağı yönünde sürekli yayın yapıyordu. Birçok muhalif seçmen, bu anketleri sorgusuz sualsiz kabul ediyor, hatta ikinci tur olacağına bile pek ihtimal vermiyordu.
Ben ise, olaylara daha rasyonel bakmaya çalışıyordum. Sokaktaki insanın hissiyatını, geçmiş seçim tecrübelerini ve liderlerin sahadaki duruşlarını bir arada değerlendirdiğimde, Erdoğan‘ın yeniden kazanacağı sonucuna varmıştım. Bu görüşümü dile getirdiğimde, özellikle arkadaş çevremde sert eleştiriler aldım. “Gerçekleri görmeyen, yanlı” olmakla itham edildim.
5.1 Kemal Kılıçdaroğlu, Ekonomiden Anlamaz
Kılıçdaroğlu’nun kampanya dönemindeki ekonomi vaatleri, devletin kasasını sınırsız bir kaynak gibi gören bir anlayışı yansıtıyordu. EYT düzenlemesi, herkese para dağıtma söylemleri, muhtar yardımcıları atama gibi popülist vaatler; kaynakların nasıl yönetileceğine dair net bir plan içermiyordu.
Ekonomi, sadece vaatlerle değil, uygulanabilir ve sürdürülebilir politikalarla yönetilir.
5.2 CHP’nin Ekonomi Politikaları ve Yetersizlikler
2023 seçim sürecinde CHP’nin açıkladığı ekonomi programı, iddialı vaatler içermesine rağmen uygulanabilirlik ve sürdürülebilirlik açısından eleştirildi.
- Asgari ücretin yılda iki kez güncellenmesi
- Çiftçiye mazot desteği gibi maliyeti yüksek vaatler
- Net ve detaylı finansman planının olmaması
Ekonomi uzmanları bu vaatlerin yıllık 500-600 milyar TL’lik bir yük getirebileceğini belirtti (Gürses, 2023). IMF’nin popülist mali politikalar üzerine yaptığı çalışmalar da benzer vaatlerin gelişmekte olan ülkelerde bütçe disiplinini bozduğunu ve fiyat istikrarını tehlikeye attığını vurgulamaktadır (IMF Fiscal Monitor, 2022).
CHP programı, üretim ve yatırım odaklı yapısal dönüşümden çok gelir transferine yönelmişti. Bu eksiklikler, özellikle kriz dönemlerinde seçmenin istikrar arayışını pekiştirerek Erdoğan lehine bir eğilim yaratmıştır.
5.3 Devlet Görevi İçin Ciddiyetsizler
Burada okuyucuya şu soruyu yöneltiyorum:
Tahminim, halkın en fazla %20‘si bu soruya “Evet” derdi. Çünkü CHP kadrolarının devlet yönetimi, kriz yönetimi ve milli güvenlik konularında yeterli ciddiyeti gösteremeyeceği yönünde düşüncem var.
Liderlik, sadece seçim vaatlerinden ibaret değildir; zor zamanlarda devletin başında durabilme iradesi gerekir.
5.4 Sosyal Demokrat Partiler, Avrupa’da Ekonomik Yıkıma Sebep Oldu (İskandinavlar hariç)
Kılıçdaroğlu ve CHP, kendilerini sosyal demokrat bir çizgide konumlandırıyordu. Ancak Avrupa’da sosyal demokrat partilerin iktidara geldiğinde ekonomiyi kötü yönettiği örnekler oldukça fazla (İskandinav ülkeleri hariç).
Almanya’da SPD lideri Scholz’un şansölyeliğinde Volkswagen gibi bir firma dahi zora girmişti.
Sonuç
Milliyetçi Hareket Partisi ve Devlet Bahçeli’yi, gündemin seyrinden bağımsız olarak Türkiye’nin sigortası olarak görüyorum. Yaptığı siyasi hamlelerin mutlaka bir yararının olduğuna inanıyorum.
Etiketler: #TürkSiyaseti #2023Seçimleri #DevletBahçeli #MHP #CHP #Erdoğan #Kılıçdaroğlu #SiyasiAnaliz
last updated: 08.08.2025